5 Aralık 2010 Pazar

Basliksiz

Uzun zamandir yazi yazamadim - daha dogrusu- yazmadim. Cunku yazmami gerektirmeyecek kadar "onemli" isler yapiyordum. "Onemli" isler soz konusu oldugunda "yazmak" yerine "yapar"siniz. 
 Yazmak benim gibi amator yazarlar icin aslinda yapamadiklarini ikame eden bir istir ve ne teoride ne de pratikte vakit bulamamakla alakasi yoktur. Eger "yapar"saniz yazmazsiniz, yapmazsaniz "yazar"siniz. Yani yazacak iyi seyler buluyor olmanizin yaptiginiz iyi seylerle uzaktan yakindan alakasi yok. Bunyede haddinden fazla zaman gecirmis ve bir an evvel cikmasi gereken birseyler vardir. Yazar ve onlari yokedersiniz. Boylelikle yapmaktan da kurtulursunuz.  Aforizmalarla vakit kaybettigimi dusunuyorsaniz, Bernard Shaw'un kisa ifadesine goz atalim: "Yapamayan elestirir!.."
***
Ben de elestirecegim. Zaman zaman kendimi, zaman zaman otekileri. Ancak boyle boyle otekilesebiliriz kendimize... Ancak bu sekilde otekilesebiliriz yapamadiklarimiza. Ve sonunda hayat, yapamayan ama elestiren, tek bildigi yemek ve uremek olan ancak  tren gecerken homurdanarak bakan buyukbas hayvanlardan mutevellit koca bir agila doner. Hepimiz de rahat ederiz!
***
Neden soylenirsin trene?.. Tren dunyanin en harika icatlarindan biri degil midir?.. Tren ve benzeri araclar kesfedilmemis olsaydi, o insan evlatlari senin saban yapmayacak miydi, otlarina basa basa yuruyup gecmeyecekler miydi sadece senin olan topraklardan?..
Hadi sen lisan bilmez, tesekkurden anlamazsin. Basiretsizligin yaradilisindandir.
Ya insan evladina ne demeli?.. Toplumsal, bilimsel bir dizi egitimden gecmis, genetik olarak dahi "deger", "vicdan" gibi kavramlarla dunyaya gelen insan evladina?..
Nasil bir asabiyet soz konusu ki, yesil isik yanar yanmaz ondeki araca korna calarsin?..
Nasil bir huzursuzluktur ki, kalabalikta yanlislikla omzuna dokunan otekine, oldurecek gibi bakarsin?..
Nasil bir acliktir ki, servisin 5 dakika gecikse, garsona hayati dar edersin?..
Nasil bir ezme arzusudur ki, camina dayanan bacak kadar dilenci cocuga iki cift ogut vermek yerine kufru basarsin?..
Nasil bir zavalliliktir ki, senden buyuk ve guclu olan herkesten korkar, kacarsin?..
Nasil bir tembelliktir ki, senden cok calisana sirtini yaslar kopya cekersin?..
Nasil bir emniyetsizlik hissidir ki, sana soylenen bir cift samimi iyi soze karsilik vermez, oylece susarsin?..
N'oldu senin insan hamuruna?..
N'oldu benim insan hamuruma?..

***
 Her yerde yazabilmemi saglayan Ipad icin agabeyime Osman Kent'e, "aa ben de blog yaziyordum dogru ya!" dememi saglayan sevgili musterim, "yakolugunler"in yazari Yagiz Izgul'e ve yeniden yazmayi hatirlatan tum mayasi bozuklara tesekkuru bir borc bilirim. 

 Turkce karakterleri kullanabildigim bir yazida gorusmek uzere...