30 Ocak 2008 Çarşamba

Yıldızları dile getiren bir W.A.W: Ayda Ersan

Biz gökyüzüne bakıp yıldızların ne kadar güzel parladıklarını, ne kadar sonsuz olduklarını anlatıp dururuz. O ise onların anlattıklarını dillendiriyor...

W.A.W: Astrolojiye olan ilginiz ne zaman ve neden başladı?
Kendimi bildim bileli mistik ve gizemli olan her şeye ilgi duydum. Kendimi tanımak için astrolojiye sarıldığımda ise Astrolojinin burçlardan ibaret olmadığını gördüm.

W.A.W: Astrolog tam olarak ne demek?
Astrolog ne demek derseniz, yıldız bilimiyle uğraşan kişi ya da Astrolojiyi bilen ve uygulayan kişidir diyebilirim. Astroloji ise doğum bilgilerimizden yola çıkarak bu dünyadaki potansiyelimizi nasıl ortaya koyabileceğimizi açıklayan çok önemli bir bilgi bankasıdır denilebilir

W.A.W: Profesyonel anlamda bu işe nasıl başladınız?

Bu amaçla yola çıkışım lise yıllarıma dayanıyor. Bir konuyu ne kadar merak ederseniz o kadar içine çekilirsiniz. Dolayısıyla merakım beni bu konuyla ilgili bilgi alabileceğim gerekli insanlara dolayısıyla gerekli çevrelere taşıdı. Astrolojiyi ise insanları tanımak için çok önemli bir anahtar olarak görüyorum. Sabah gazetesinde Astroloji yazarıydım ama şu anda Vatan gazetesine geçmiş bulunuyorum.Ayrıca Türkcell’de ve ATV de yayınlanan Altıncı His programında da astrolojik danışman olarak çalışıyorum..

W.A.W: Her gün okuduğumuz burçlar bizim için ne ifade ediyor?
Hepiniz bir şekilde burcunuzu biliyorsunuzdur ya da gazetelerde burçlarla ilgili bilgiler verildiğini duymuşsunuzdur. Eğer merak eden varsa hemen söylemeliyim ki bu günlük yazılar sadece birer tahmindir ve herkesi aynı gün aynı şekilde etkileyemez. Bu buzdağının sadece görünen kısmıdır. Burcunun tüm özelliklerini merak edenler biraz daha araştırma yapıp bunun temelinde ne yattığını öğrenmek durumundadırlar.

W.A.W: Aynı burçtan olan kişiler aynı özellikleri taşır diyebilir miyiz?
Mesela siz yengeç burcunda doğdunuz .Tabii ki yengeç burcunun temel özelliklerinin bir kısmı kişiliğinizi etkiler ama işin aslı bu kadar da basit değildir. Öyle olsa dünyadaki milyonlarca insanın 12 de biri aynı şeyleri yapar ve birbirinin aynı olurdu değil mi? Size işlerin neden bu kadar basit olmadığını biraz açıklamaya çalışayım. Burcumuz dediğimiz şey bizim doğduğumuz zamanda Güneşin hangi burçta bulunduğundan yola çıkılarak bulunur. Düşünün Güneş sistemine hayat veren yıldız hangisi? Elbette ki Güneş.. Güneş olmasaydı dünyada ve güneş sisteminin diğer gezegenlerinde hayat olmazdı öyle değil mi? Demek ki biz ve dünyadaki tüm varlıklar yaşam enerjimizi, ana hayat kaynağımız olan Güneşten alıyoruz ve Güneşin yıl boyunca ziyaret ettiği burçlardan birinde doğduysak biz o burcun elemanı oluyoruz.

W.A.W: Peki ya ayın ve diğer gezegenlerin etkisi?
Hemen açıklayayım. Dünyamızın uydusu olan Ay tüm canlıların üstünde çok büyük çekim etkisi gösterir. Gel git olaylarını düşünün. Suların üstünde böyle bir etkisi bulunduğuna göre bizim gibi yüzde doksanı sudan oluşmuş canlılar da ayın çekim kuvvetinden bir şekilde etkilenir elbette. Dolunayda kurt adam olan insanların filmlerini hepimiz izlemiş veya duymuşuzdur. Bu tabii ki bir masaldan ibaret ama işin altında ayın insan duyguları üstündeki müthiş etkisi yatıyor..Şu kanıtlanmış bir gerçektir ki bazı kimseler dolunayda çok daha saldırgan veya aşırı duygusal olabiliyor. Evet, bunun gibi güneş sistemindeki diğer gezegenler de insanı manyetik etkilerle bir şekilde etkileyebiliyor.

W.A.W: Bir insanın yıldız haritası ne ifade ediyor?
Söylenecek çok şey var tabii. Ama öncelikle sizin yeteneklerinizin nerede yattığını ya da gizli kalmış yönlerinizi görebiliriz. Çünkü her insan aynı verilerle doğmamıştır. Kiminizin müziğe, kiminizin resme, kiminizin spora kiminizin de matematiğe daha yatkın
olduğu doğrudur. Ama siz hangi alanda daha başarılı olacağınızı bilirseniz, yeteneklerinizi keşfetmek ve uygulamak elbette ki çok daha kolay olur..İşte astrolojiyi falcılıktan ayıran en önemli nokta da budur. Kişiyi öncelikle kendini keşfetmeye yönlendirir. Geleceği yönlendirmek bu şekilde belki de daha kolay olacaktır..

W.A.W: Bazen insanlar falcıya gider gibi astrologa gidebiliyor danışabiliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
1999 yılında İngiltere’nin Plymouth kentine tam Güneş tutulmasını izlemek ve Astrolojik seminerlere katılmak üzere gittim. Orada ki izlenimlerim Astrolojiye olan bakış açımın da genişlemesine neden oldu.
İnsanlar bir psikologa gittikleri gibi kendisiyle ilgili olanı anlamak için Astrologa gidebilir. Ama bu Astrologun psikolojik tedavi yapabileceği anlamına gelmez elbette. Astroloji çoğu kimsenin zannettiği gibi bir inanç değil çok önemli bir kadim bilgidir. Astrolojide sonuçlar, nedenlere ve verilere dayadığı için bu bilgi istatistiksel bir öngörüm olarak da nitelenebilir. Onun için Astrolojiye inanmak ya da inanmamak gibi bir şey söz konusu olamaz. Astroloji size gerek kendiniz gerekse merak ettiğiniz her alanda rehberlik edebilir. Ama çıkış noktamız her zaman kendimiz olmalıyız. Çünkü öncelikle kendimizi tanıyıp negatif ya da pozitif olsun potansiyellerimizi keşfettiğimizde koşullarımızı da değiştirebilme imkânına sahip oluruz. Ve bu alanda Astroloji size hangi zamanda hangi engeller ya da fırsatlarla karşı karşıya kalacağınızı da açıklar. Ama size sunduğu en önemli şey seçim yapma şansıdır. Her şeyin bir düzen içinde varolduğunu düşünürsek ve Astrolojinin de sistematik bir bilgi olduğunu kabul edersek, kaderin varlığını da bir şekilde kabul etmiş oluyoruz aslında. Yine de bu önemli bilgi bize hayatımızın önemli dönemlerinde iyi bir rehberlik hizmeti verebilir ve önümüzü görmemizi sağlayarak dünyayı daha rahat kabullenmemize yardımcı olabilir diye düşünüyorum. İnsanlara bu şekilde yardımcı olmak ve onların yaşamına bir ışık tutabilmek güzel bir şey ve ben de bu yolda çalışmaktan zevk duyuyorum.

W.A.W: Peki biz astrolojiden nasıl yararlanabiliriz ?
Sizlere astrolojinin arketiplerinden yani temel kavramlarından bahsetmek istiyorum. Gezegenler, burçlar ve evlerin anlamlarını kafanızda şekillendirdikten sonra sıra hepsini bir araya getirip bir bütün oluşturmaya geliyor. Gelelim bütün bunları nasıl birleştireceğiz ve bize neyi ifade edecekler sorusuna… Doğum haritamız bize kendimizi ve çevremizi anlamak ve potansiyellerimizi belirlemek açısından çok önemli ipuçları verir. Astroloji sayesinde gizli kalmış yönlerimizin varlığından haberdar olabilir ve hiç bilmediğimiz yeteneklerimizi ortaya çıkartma fırsatı bulabiliriz Güneşimizin benliğimizi, ayımızın duygularımızı, yükselen burcumuzun ise sosyal kimliğimizi belirlediğini daha önce de anlatmıştık. İlksel üçlümüzü iyice anladıktan sonra diğer gezegenlerimize ve konumlarına bakmaya başlayabiliriz.. Değerlerimizi nasıl kullandığımızı anlamak için Venüs’ümüze, enerjimizi hangi alanlarda ve nasıl yönlendirdiğimizi anlamak için marsımıza, hayatta genişleme ve büyümeyi hangi alanlarda gerçekleştirebileceğimizi ise Jüpiter’imize bakarak yorumlayabiliriz. Kendimizi nerede eksiklenmiş hissettiğimizi ve kısıtlandığımız ve korku duyduğumuz alanları ise Satürn’ümüz belirler. Satürn’ün bulunduğu ev ve burcun temsil ettiği alanlarda bir ders alabilir engellerimizi aştıktan sonra yolumuza daha kolay devam edebiliriz. Uranüs orijinalite anlayışımızı, Neptün kalıplardan nerede kurtulmak istediğimizi, Plüton ise yenilenmeyi nerede bulabileceğimizi anlamamıza yardımcı olurlar.. Bir doğum haritasında her gezegen bir burca ve eve düşer ve bunlar kendi aralarında da etkileşim yapabilirler. Etkileşim içinde olup olmadıkları ise birbirleriyle yaptıkları açılara bakarak anlaşılabilir. Açılar iki gezegenin enerjilerinin birbiriyle nasıl bir etkileşim içinde olduğunu ve hangi alanlarda gerilim veya uyum yaratabileceğini açıklamak bakımından çok önemlidir.

W.A.W: Kısaca 'bir yap-bozun parçalarını birleştirmek gibi evrensel bir şifreyi çözmektir' diyebilir miyiz?
Gerçekten tamamen öyledir; çünkü insan da yüce evrenin minik bir kopyası olduğundan var oluşu, çekim yasasına uygun bu tarz ciddi bir sistemle açıklamak mümkündür. Yıldız haritamızı genetik kodumuz olan DNA’mıza benzetebiliriz; çünkü tek ve kişiye özeldir ve yalnız bize ait olanı açıklar. Biz bu şifreyi de astroloji sayesinde çözebiliyoruz.